İçeriğe geç

Aylar: Haziran 2017

İki Yüzlü Şehir

İstanbul… İki kıtayı birbirine bağlayan, bir köprü misali tüm güzelliğiyle görenleri kıskandıran dillere destan ülkemin kendi gibi iki yakayı birbirine bağlayan köprü şehri.

İçinde yaşamayan, sadece belirli dönemlerde havasını tadan biri olarak şunu  söyleyebilirim ki, bu şehrin iki yakası gibi gece ve gündüz misali birbirini takip eden iki ayrı yüzü var.

Bir yanda gecenin karanlığında Galata Kulesi’nin  balkonundan izlerken ışıklarıyla gözlerimi kamaştıran manzarasıyla, Boğaziçi’nde yürürken insanın içini açan erguvan kokusuyla, Topkapı Sarayı’yla , Kızkulesi’yle,Ayasofya’sıyla,Dolmabahçe Sarayıyla,Süleymaniye Camisiyle, bir medeniyetler beşiği olması ile insanı büyüleyen bir İstanbul var.

Diğer yanda ise trafikte saatlerini heba ettiğin, kalabalığından ve temposunda yorulduğun, yeşillikten çok bina ve neredeyse her mahallede bir alışveriş merkezi gördüğün, farklı semtlerinde aralarında ekonomik ve kültürel uçurum olan yaşam tarzlarıyla karşılaştığın,Egenin güler yüzünden eser bulamadığın, karmaşasından bunaldığın bir kaos şehri.

Kimisi güzelliğine aşık olup olumsuz taraflarını görmezden gelirken kimisi de olumsuzluk içinde yaşamaktan iyi tarafına kör olmuş durumda. Şahsen bir İzmir kızı olarak, Esenler otogarında beklediğim bir buçuk saat bile insanların bu şehirde yorgun ve mutsuz olduğunu gözlememe yetmişken müptelaları  bu şehirde ne buluyor anlayamıyorum gerçekten.

Uğruna şarkılar, şiirler yazılan,efsanelere, masallara konu olan , yüzyıllık imparatorluklara ev sahipliği yapmış olan, fethiyle yeni bir çağ başlatan,barındırdığı tüm olumsuzluklara rağmen  bir yönüyle de olsa herkesi fethedebilme gücüne sahip destansı şehir…

Bu yazıyı yazarken fark ettim ki İstanbul;  güzel şehirsin , özel şehirsin,birçok insan için fazlasıyla önemlisin, Atamın dünyaya veda ettiği yersin,tarihi geçmişine saygım sonsuz,keşfetmek istediğim yerlerin var,ama benim için şimdilik Kırklareli’ne giderken kullanmak durumunda olduğum bir köprüden ibaretsin.

 

                                                                                                          Dilara Peksaygılı

                                                                                                             28/06/2017

Yorum Bırak
Araç çubuğuna atla