Oysa bir insan ne kadar kolay oynar değil mi ama? Kişiliğini, fikirlerini, duygularını… Kendisi istediği sürece bin bir kalıba sokup farklı yansıtabilir. Sadece dışarıya karşı değil, en yakınlarına bile oynar çoğu zaman. Ama başkalarına gelince en dürüst onlardır. Çünkü böylelerin çok başarılı olduğu bir konu daha vardır, ahkâm kesmek. Tam da bu yüzden oyuncu aramak için çok uzaklara bakmaya gerek yoktur bence. Çünkü hepimizin hayatında vardır böyle insanlar. Oyuncular…
Ortalıkta kadın hakları savunucuları gibi dolaşıp kapalı kapılar ardında eşlerini aldatan veya millet önünde kadına şiddeti kınayıp iş kendine geldiğinde bir adamın karısını dövmesini normal karşılayıp üstüne bir de teşvik edenlerden iyi oyuncu mu var bu dünyada? Ya da eşiyle sırf ailesi zengin diye evlenmiş olmasına rağmen ona kör kütük âşık gibi görünüp adamın veya kadının hayatını bir yalan üstüne yaşamasına göz yumanlardan başka? Veya düşünceleri sarıklı olmasına rağmen kafasına taktığı fötr şapkayla bunu örtmeye çalışıp daha dün hor gördüğü kadınları bugün insanlar önünde savunanlardan yeteneklisi var mı şu dünyada?
Bu tür yobazlığını saklamaya çalışıp toplum içinde gizlenmeye çalışanları kınamaktan başka bir şey gelmiyor şu an elimden. Ama bazıları var ki onları kınamıyorum bile. Yalnızca acıyorum. Çünkü onlar kendilerini değil eksikliklerini gizlemek için oynuyorlar.
Kimileri vardır, kendi başaramadıklarını başkaları yaptıkça kıskançlığından delirir. Kimileri komplekslerini kapatmak için başkalarını aşağılar, kimileri ise sonradan sahip olduğu ama taşıyamadığı şeyleri belli etmemek için oynar.
Ne oyuncular var cevherleri gizli kalmış değil mi ama? Peki ya sonuç? Ne anlattı bu kız böyle? Satırlarca? Yaşadığımız dünya bir tiyatro salonu, tanıdığımız insanlar da birer oyuncu. Asıl soru; Nereye kadar?
Yorum Bırak